Utvidet returrett til 31. januar 2025

Bøker av Ali Akpı

Filter
Filter
Sorter etterSorter Populære
  • av nar & Ali Akp&#305
    291,-

    Yüce Yaratıcı, insanı yarattıktan sonra onu başıboş bırakmamıştır. Doğruyu yanlışı ayırt edebilecek akıl gibi bir büyük nimet verdikten sonra, tek başına aklın yeterli olmayacağı ve onun da yanlış yapabileceğini bildiğinden insana vahyetmiş ve onunla iletişim kurmuştur. Allah ile insanın iletişimi kesintisiz devam etmiş, bu iletişimde bir zayıflama söz konusu olduğunda, insan Yaratıcısı ile iletişime kayıtsız kaldığında, yeni peygamberler ve yeni kitaplarla iletişim yenilenmiş ve sağlamlaştırılmıştır. Son olarak son peygambere inan Kurân ile bu iletişim son kez yenilenmiştir. Tüm insanlığa bir çağrı olarak inen Kurân, yetiştirmeyi hedeflediği müminlere yönelik hitaplarıyla onlara özel olarak seslenir. Kurânda, seksen dokuz yerde Ey iman edenler! (Ya Eyyühellezine âmenû) ifadesi yer alıyor. Bu, bir medh/övgü hitabıdır. Bu ifadeyle başlayan ayetler müminlere çok önemli hükümleri bildiriyor. Onların iman sahipleri olduğuna dikkat çekerek imanın gereğini yerine getirmeye ve imanı korumaya çağırıyor. Bu ifadeyle Yüce Allah, inanan kullarını doğrudan muhatap alıyor ve onların imanlarını harekete geçiriyor. Ey iman edenler çağrısının ardından gelen emir ve yasaklar, İslamın en temel ilkeleridir. Bunlar, Müslümanların en fazla riayet etmeleri gereken hususlardır. Zira bugün Müslümanlar, en çok bu konularda gevşeklik göstermektedirler. Bu ilkelere uyulduğu takdirde, Kurânın hedeflediği seçkin ümmet oluşacak ve yeryüzü yeniden cennet günlerini, saadet çağını yaşayacaktır. Bu ayetleri bu inanç, bu bilinç ve bu heyecanla bir kez daha okumak; bu ayetleri her okuduğumuzda yahut işittiğimizde yeni bir heyecanla harekete geçmemiz bizim müminlik borcumuzdur. Zira çağrıda bulunan Yüce Allahtır. Onun çağırdığı kimseler ise, müminim Müslümanım diyen tüm müminlerdir.

  • av nar & Ali Akp&#305
    267,-

    Yaratana karşı bir tefekkür ifadesi, kulluk gösteresi olan namaz ibadeti, Müslümanı hayata hazırlayan bir mekteptir.O mektepte eğitilen müslüman, Namazla elde ettiklerini Namaz dışına taşmalıdır. Namaz Allah'ın huzurunda durmaksa, Müslüman her an ve her yerde O'nun huzurunda kalmalıdır.İşte bu şuurla kılınan bir Namaz, sahibini kötülüklerden alıkoyan, onu aşkın varlığına yaklaştıran kutlu bir eylem olur. Bu ise, bir takım emredici ve nehyedici hükümlerle dopdolu olan Namazın anlaşılması ile mümkün olacaktır..Gizle

  • - Kur'an'ın Soru Cevap Metoduyla Eğitimi / Peygambere Soruyorlar, Allah Cevaplıyor
    av nar & Ali Akp&#305
    236,-

    Kitabımızı anlamaya yönelik çalışmalarımızı Kur'ân'ın Sana soruyorlar, senden fetva istiyorlar diye ayetlerinin kısa açıklamalarından oluşan bu eserimizle sürdürüyoruz. Kısa sureler ve bazı Aşırlar (Dua ve Sureleriyle Namazın Anlaşılması, Kur'ân Okumaları I-II) Kur'ân'ın Müminlere Çağrısı/Ey İman Edenler, Kur'ân'da Secde Ayetleri ile ilgili çalışmalarımızdan sonra şimdi de Sana Soruyorlar isimli bu kitapla huzurlarınızdayız. Bu çalışma, 2015-2016 senelerinde Ribat Dergisinde yayınlanmış yazıların yeniden gözden geçirilmesiyle ortaya çıktı.Gayemiz Rabbimizin Kelamından bir kısım ayetler ve onlardaki hikmetler deryasından bir katre sunabilmek. Ahiret azığımıza mütevazı bir parçayı daha katabilmek. Seslendirdiğimiz doğrular O'ndandır, hata ve kusurlarımız için ise O'ndan bağışlanma dileriz.

  • av nar & Ali Akp&#305
    249,-

    Kur'an'ın ilk muhatabı Hz. Peygamber ve onun ashabıdır. Onlar, Kur'an'ı anlamak ve ondan layıkıyla istifade edebilmek için ellerinden gelen gayreti göstermişler ve büyük ölçüde ondan yararlanmışlardır. Bu yüzden Kur'an'ı doğru bir şekilde anlama ve sağlıklı bir şekilde hayata geçirme işi, bizler için bir teori yahut bir ütopya değil, tarihte pek çok örneği olan bir gerçektir. Dolayısıyla o ilk muhatapların Kur'an'dan ne anladıkları bizim için son derece önemlidir. Bu yüzden biz, Kur'an ayetlerini anlarken, öncelikli olarak onların Kur'an'dan ne anladıklarına ve onun gereklerini hayata nasıl geçirdiklerine bakmak zorundayız. Bu yüzden ayet ve surelerin nüzul ortamlarını, yani onların iniş sebeplerini ve indikleri dönemin şartlarını bilmek son derece önemlidir.

  • - Secde Ayetlerinin Yorumu
    av nar & Ali Akp&#305
    236,-

    Kur'an'da onlarca secde ayeti yer alır. Bunlardan on dördü, Hz. Peygamberin özellikle altını çizdiği, okur okumaz secdeye kapandığı kutlu ayetlerdir. Onlarla dua edenin duasına cevap verilir. Kul onlarla Rabbine yaklaşır, O'nun huzurunda yalnızca O'nunla söyleşir ve O'na derdini döker, yüreğini O'na açar. Ama bu ayetlerin anlaşılarak ve bilinçli bir şekilde okunması şart. Zira İblis, secdenin ne anlama geldiğini iyi bildiği için secdeden kaçındı. Münkirler de öyle. Müşrikler ise secdeyi tam olarak kavrayamadıkları için Allah'tan başka şeylere boyun eğip onlara secde ettiler. Bütün bunlara karşılık Yüce Allah'a bağlanan, O'na güvenip dayanan Mümin de bilinçli bir biçimde secdeye varmalı, secdeli olmalı, secdeyi yalnızca O'na has kılmalı, secdeyle dolmalı ve secde ile olgunlaşıp kemale ermelidir.İşte bu çalışma secde ayetlerinin anlaşılarak okunmasını sağlayarak secde bilincini artırmak için yapıldı. Peygamberimizin okuyup secde ettiği ve bizlere de secde etmeyi emrettiği on dört ayet, metni ve meâli ile verildi, sure ve Kur'ân bütünlüğü içerisinde tefsiri yapıldı. Herkes istifade etsin diye teknik ayrıntılara ve tartışmalara girilmedi.Ömrünü O'nun ölçüleri doğrultusunda geçirerek haliyle secdeli halini sürdürdüğü gibi, tüm iç organlarıyla bedenini de O'nun huzurunda secdeye vardırarak hep secdeli olma dileğiyle, Yüce Mevlâ istifade nasip etsin!

Gjør som tusenvis av andre bokelskere

Abonner på vårt nyhetsbrev og få rabatter og inspirasjon til din neste leseopplevelse.